Home » Turquie » WALDORF EĞİTİM MODELİ ( İTALYA)

WALDORF EĞİTİM MODELİ ( İTALYA)

  1. Dünya Savaşı sonrası 1919 yılında Almanya‘nın Stutgart kentinde ortaya çıkan bir eğitim sistemidir. Bir filozof, bilim adamı ve eğitimci olan Rudolf Steiner‘in Stuttgart’taki bir fabrikanın işçilerine verdiği konferans sonrasında ortaya çıkan Waldorf Yaklaşımı, günümüz okullarında yaygın kullanılan eğitim yöntemlerinden biridir.Waldorf Eğitimi, çocukların sosyal, duygusal, ruhsal, ahlaki ve fiziksel olarak çok yönlü gelişebilmesini amaç edinir. Steiner’a göre her çocuk belli bir potansiyele sahiptir ve doğru ortam oluştuğunda bu potansiyel kesinlikle ortaya çıkar. Bu potansiyelin ortaya çıkması için acele etmeye de gerek yoktur.Waldorf Eğitim Sistemi‘nde ‘her şeyi kendi zamanında yapma‘ fikri ön plandadır. Çocukların okul yaşının takvime göre belirlenmesinin yanlış olduğu ve çocuklar için önemli olanın bireysel gelişim olduğu savunulur. Çocuklar, ezber ve baskıdan kurtulup doğayla iç içe, ritmik ve gündelik yaşam içerisinde bir öğrenme süreci geçirmelidir. Bu baskıyı ortadan kaldırmak için de Waldorf yaklaşımında not sistemi, sınıfta kalma, ödev gibi uygulamalar bulunmaz.
  2. Oyunlarla harmanlanmış, çocuğun ilgisini canlı tutacak, eğlenceli dersler eşliğinde önce yazma, sonra okuma öğrenilir. Bu aşamada öğretmenlere düşen görev de özgür insanlar yetiştirmek, öğretmenliği bir meslekten çok sanat gibi görmek düşer. Waldorf sisteminde öğretmenler, öğrencilerle ruhsal iletişim kuran, çocukların hayal güçlerini zorlayan ve duygusal zekayı ön planda tutan eğitimciler olmalıdır.Waldorf sisteminde bir diğer önemli nokta da tamamen doğa ile iç içe bir yaşamı tercih etmesidir. Öğrenciler, belirli bir yaşa kadar teknolojiden uzak; yalnızca doğal araçlarla ilişki kurarlar. Sınıflarda plastik oyuncak bulunmaz. Ağaç dalları, tahta, pamuk, yün gibi doğal maddelerle oyuncaklar icat edilir. Bu icat etme, el becerisini geliştirmeye yöneliktir. Öğrencileri tahta oyma, heykel yapma gibi güzel sanatlar dallarına da yaklaştırır.Waldorf Okulları Almanya‘da çoğunlukta olmakla beraber bütün Avrupa‘ya da yayılmaya başladı. Son yıllarda Türkiye’de de uygulanmaya başlayan Waldorf Sistemi, devlet okullarında uygulanması mümkün olmadığı için ancak özel okul olarak hizmet verebiliyor. 
  3. Öğretmenler çocukların her birinin farklı birer birey olduklarını kabul eder. Erken çocukluk döneminin hayati öneminin farkındadır ve bu dönemin acele getirilmeyeceğini bilir. Çünkü bu döneme gelecek dönemler için sağlam bir temel oluşturacağından hassasiyet gösterilmelidir. Waldorf öğretmenleri şu üç duyguyu benimserler: Saygı, heves ve emniyet. Çocuklar hayatlarının ilk yedi yılında çevrelerinde olup bitenlerle oldukça ilgili olduğundan öğretmen uygun uyaranları çocuğa sağlamakla yükümlüdür. Öğretmen çocuğa saygı ile yaklaşmalı, kendi hızında öğrenmesine izin vermeli, asıl önemli olanın gelişimin hızından çok kalitesi olduğu fikrini benimsemelidir.Steiner’a göre herkes öğretmen olamaz; öğretmen olmayı seçen kişi ise bu rolünü hevesle yerine getirmeli ve kendini buna adamalıdır. Öğretmenin bu hevesli ve kendini adamış hali çocuklar tarafından da fark edilecektir. Öğretmenin bir diğer görevi de çocukların fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik sağlığını korumaktır. Öğretmen çocuklara stresten uzak, rahatlatıcı, çocukların öğrenmelerini destekleyici bir ortam sunar. Çocukların deneyimleyerek, yaşayarak öğrenmelerini destekleyecek.
  4. Waldorf Sisteminde Aile KatılımıWaldorf yaklaşımı aile katılımı ve desteğinin çocukların başarısı için şart olduğu görüşünü savunur. Çocukların iyiliği için öğretmenler ailenin, aile de öğretmenin desteğini almalıdır. Waldorf okullarında aileler Waldorf yaklaşımının özelliklerini öğrenmeleri için teşvik edilir, okula davet edilir, kaynaşmayı sağlayıcı etkinlikler düzenlenir.Öğretmenler ailelerle işbirliği kurmanın her yolunu dener; çocuğun gelişimi sürecinde sorumlulukları paylaşır, ev ile okul arasında tutarlılığı sağlamaya uğraşır. Düzenli olarak aile eğitimleri ve karşılıklı bilgi paylaşımı yapılır. Ailelere evde çocuklarının gelişimini ve öğrenmesini destekleyebileceği araçlar ve yöntemler öğretilir. Bu sayede çocukların gerçek potansiyellerini ortaya çıkarabilecekleri ortamların süreklilik kazanması sağlanır
  5. OKULUMUZDAKİ UYGULAMALAR

Pilot sınıflarda walldorf pedagojisine göre yapılan etkinlikler MEB müfredatına entegre edilerek uygulanmıştır.

Bu felsefeye göre sınıf dekorları tekrar düzenlenmiştir. bu pedagoji için gerekli olan materyaller temin edilmiş, çocukların kendi kontrolünde el becerilerini geliştirmesi için sınıf merkezlerine yerleştirilmiştir.

  • yün bebekler
  • bez bebekler
  • ahşap bloklar
  • doğal artık malzemeler
  • yün ip
  • örgü örme tahta setleri.

UYGULAMA SONRASINDA MÜFREDATIMIZA ENTEGRE ETMEYE KARAR VERDİĞİMİZ ÇALIŞMALAR

Güne merhaba çember rutini

el becerileri gerektiren yün örme ve sarma etkinlikleri

Ahşap bloklardan yapı inşa çalışmaları

sakin müzik eşliğinde loş ortamda hikaye saatleri

artık doğal materyallerden özgün sanat çalışmaları

ayda bir yemek hamuruyla ekmek pişirme mutfak etkinlikleri

bu etkinlikleri uyguladıktan sonra ulaştığımız kazanımlar:

  • Karartılmış sınıfta hikaye dinlemek çocuklar için farklı bir deneyimdi ve çok hoşlarına gitti.
  • Kendi ürünlerini oluşturup yeme fikri çok ilgilerini çekti.
  • Hamur yoğurup minik ekmekler yaptık ,ekmek sevmeyen çocuklar bile kendi yaptıkları için tadına bakmak istediler.
  • Doğa etkinlikleri doğayı daha yakından tanımamızı sağladı.Bu durum çocuklarda doğa bilincini geliştirdi. Doğadaki tüm doğal materyallere farklı bir gözle ve dikkatle bakmayı öğrendiler.
  • Doğadaki canlılara karşı duyarlılıkları ve empati becerileri gelişti.
  • El işleri ,el örgüleri çocukların ince motor becerilerini kuvvetlendirdi. İlk başlarda çok zorlansalar da pes etmemeyi, odaklanmayı ve sabırla ürün oluşturmayı öğrendiler.
  • Ahşap blok ve oyuncaklarla oyun kurmak çocukların yaratıcılıklarının gelişmelerine olanak sağladı
  • Walldorfla beraber sınıftaki erkek öğrencilerinde bebek eviyle oynadıkları gözlemlendi. Cinsiyet eşitliği için önemli bir kazanım
  • Ses ve beden kontrolünde olumlu yönde değişiklik var.
  • Öğretmenlere etkisi 
    • El işleri etkinliklerinde çocuklara yardımcı olurken bizim de sabır becerimiz gelişti.
    • Çocukları bireysel olarak daha yakından tanıma, yeteneklerini veya varsa eksikliklerini daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
    • Bu eğitim methodu eğer grubun hazır bulunuşluluğu varsa daha etkili olabilir. Bu nedenle uygulanan 2 sınıfta farklı etkiler gösterdi.
    • Pozitif olmaya çok vurgu yaptığımız için, Çocuklarla iletişimimiz güçlendi, problem durumları daha kontrol edilebilir oldu. Karşılıklı sakin davranmayı daha kolay yapabiliyoruz.

     

    Velilerden gelen geri bildirimler

     

    • Açık gün etkinliğinde velilerimize etkinliklerimizi izleme fırsatı sunduk. Tum etkinlik orneklerinden uygun ortam ayarlayarak velilerimizin de katilimlarini sagladik
    • Dogada daha cok malzeme toplamaya baslamislar, bitkilere olan ilgi ve empati becerileri artmış.
    • Çevreyi ve tüm canlıların korunmasını günlük yaşamlarında tekrar edip insanları uyarmaya başlamışlar.
    • Öfke durumunda kendini sakinleştirmek için kendilerini kontrol etmeye çalıştıklarını gözlemlemişler.